Cildimizi en çok etkileyen serbest radikallerdir. Serbest radikaller, cildimizin yaşlanmasına neden olurken, aynı zamanda da, kanser ve kalp krizi riski ile karşı karşıya kalmamıza sebep olmakta. Peki biz bunu nasıl anlarız? Bir şeyi öğrenmenin en iyi yolu onu görmektir; ancak bu etkileri cildimizde ve vücudumuzda görmemiz için serbest bırakırsak, geriye dönüşü olmayan durumlara zemin hazırlamış oluruz. Cildimiz ile ilgili örnek vermesek de, ona yakın bir örnek ile sizleri aydınlatalım: Bir elmayı ortadan ikiye bölün. Elmanın içine iyice bakın… Ne renk? Şimdi ise, elmayı o şekilde, iç yüzü üste gelecek şekilde bekletin ki hava alıp, serbest radikalleri üzerine çeksin… Çok fazla beklemenize de gerek yok; bunun için size 5 – 10 dakika yeter. Elmamızın içi şimdi ne renk? Siz o elmayı yer misiniz hala?
Biliyor musunuz, elmayı bu hale getiren serbest radikaller, gördüğünüz gibi elmanın içini ne hale getirdiler. Bunun tek çözümü ise, antioksidanlardır. Antioksidanlar, hem yaşlanmayı geciktirmekte; hem de kanser ve kalp krizi risklerine karşı kalkan oluşturmaktadır. Ve uzmanlar bize, bu antioksidanlardan faydalanmamız için en etkin yöntemin, doğada var olan her meyve ve sebzeden yemek olduğunu söylüyorlar. Bunu ise, ”gökkuşağını yiyin” şeklinde tabir ediyorlar. Açıklaması: ”doğada bulunan her renk meyve ve sebzeyi yiyin ki olumlu etkilerinden faydalanın…”
Kışın soğuk günlerinde, cildinizin çatlama ve kurumasına karşı, yapacağınız maske ve banyolar ile de önlem alabilmeniz mümkün. Örneğin: banyo yapacağınız küvetteki suyun içerisine, iki litre süt ile, bir fincan bal döker; bunu su ile iyice karıştırdıktan sonra kendinizi de içine bırakırsanız; banyodan sonra, cildinizi daha pürüzsüz ve yumuşak hissettiğinizi göreceksiniz.
Aynı şekilde, ellerinizin çatlamasını önlemek için de uygulayabileceğiniz doğal bir maskeniz bulunmakta: bir adet avokadoyu püre haline getirerek, yoğun bir kıvam alıncaya kadar süt ile karıştırın. Sonrasında ise, bu karışıma, bir çay kaşığı bal ekleyin. İyice harmanladıktan sonra ellerinize uygulayın. Beş dakika elinizde bekleyen bu maskeyi yıkadıktan sonra ise, el kremi sürebilirsiniz. Ellerinizin ne kadar ipeksi ve yumuşak olduğuna siz bile inanamayacaksınız.