Akciğer kanserinden sonra, bayanlarda en çok ölüm sebebi oluşturan kanser türünün göğüs kanseri olduğu saptanmıştır. Bu ise bize şunu anlatmaktadır: göğüs kanseri, erken teşhis ile yüksek bir tedavi oranına sahiptir; ancak ölümoranlarına baktığımız zaman, göğüs kanserinin erken teşhisinin çok da fazla yapılamadığını görmekteyiz. Peki nedir? Meme kanserinin belirtileri? Hangi belirtilerde hekime başvurmalıyız ve belki de erken teşhisin yapılmasını sağlayabiliriz?
“Meme kanserinin” her kadında farklı belirtiler gösterdiğini, ya da bazı kadında, hiç belirtiye rastlanmadığını belirtmekisteriz. Bu nedenle, göğüs kanseri için, kadınların düzenli olarak mamografi çektirmeleri ve doktor kontrolünde olmaları gerekmektedir. Ancak bunun yanında, bazı etkilere de rastlanabilmektedir elbette: göğsün üst kısımlarında şişmeler, çatlaklar, portakal kabuğu görünümleri, renk değişimleri… Göğüste büyüme, küçülme ya da büzülme, koltuk altlarında şişlikler.. Göğüs kanseri belirtilerinin belli başlılarıdır. Bu belirtiler ağrılı olabilecekleri gibi ağrısız da olabilirler. Bu göğüs kanseri belirtilerinden bir ya da bir kaçına rastladığınız anda bir doktora baş vurmanız gerekmektedir. Bu durumu ihmal etmeyin; ancak paniğe de kapılmayın…
Tüm bu belirtilerden hiç birine rastlamadığı halde, yine de meme kanseri riski taşıyan bazı kişiler de bulunmaktadır.
Meme kanseri risk faktörleri nelerdir?
Meme kanserinde en büyük riski içeren kişilerin, anneleri, kızları, ya da kız kardeşleri, daha önceden meme kanserine yakalanmış olan kişilerdir. Bunun yanısıra, 35 yaşın altındaki bayanlarda, genellikle göğüs kanserinden şüphelenilmemektedir. Yaş ilerledikçe ise, göğüs kanseri riski her kadında ortaya çıkmaktadır. Risk faktörleri arasında, östrojen tedavisi gören kişiler de yer almaktadır. 12 yaşından önce regl olmaya başlayan ve 55 yaşından sonra regl’si sona eren bayanlarda da göğüs kanseri riskinin yüksek olduğu bilinmektedir. Hiç çocuğu olmayan; ya da 30 yaşından sonra çocuk doğuran kişilerin de göğüs kanseri riskinin yüksek olduğunu belirten uzmanlar, bu risk faktörleri arasında sayılmayan kadınların da dikkatli olmaları ve düzenli olarak mamografi kontrolünden geçmeleri gerektiğini bilmelidirler.
Kansere karşı savaşan besinler:
Ailenizde meme kanseri varsa özellikle tüketmeniz gereken iki besin vardır ki, bu besinler meme kanserinden sizi koruyacaktır. Üzerinde yapılan insan çalışması bulunmamaktadır fakat hayvan deneylerinde olumlu etkisi olduğu görülmüştür. Soya yağı ve keten tohumu meme kanserinden korunmada özellikle fibro kistik memelerde kullanımı şiddetle önerilen iki besindir. Keten tohumu hem antiöstrojenik hemde hafif antioksidan etkisiyle meme kanserini önlemede önerilmektedir. Önemli nokta meme kanseri olmuş kişide keten tohumu ve soya yağı önerilmemektedir.
Limon içeriğindeki ellagic asit nedeniyle meme kanserinde koruyucu, hastalığın ilerlemesinde durdurucu etkiye sahip olduğu bazı hayvan çalışmalarında görülmüştür. Limonu sadece salatalarınıza katmayıp, kabuğuyla yemeye çalışın. Bahsettiğimiz bu etken madde sadece limonda değil özellikle yüksek oranda böğürtlen yapraklarında da bulunmaktadır. Limon kabukları ve böğürtlen yapraklarından yapacağınız bir bitki çayı hem keyifle içmenize hemde sizi meme kanserinden korumaya yardımcı olacaktır.
Meme kanseri riski yaşlandıkça artıyor!
Kadınların 40’lı yaşlardan itibaren de yılda bir kez mamografi çektirmesi gerekiyor.