Sonbahar geldi ve hastalıklar kapımızı yavaş yavaş çalmaya başladı. Fazla endişelenmemek lazım çünkü, doğa kendi döngüsünde bu duruma çözüm bulmuş. Nasıl mı? Değişen hava koşulları ile sofralarımızı süsleyen yiyeceklerde değişiyor. Yazın sıcağında ferahlatan karpuz ve kavun yerine, soğuklara karşı direncimizi artıracak mandalina, portakal, nar, bal kabağı, kereviz, enginar, ayva, kivi vs. sahnede. Aslında tabiatı kendi halinde izlemeye alsak, bize ne sunuyorsa onu kabullensek hiç sorun çıkmayacak. Denizde suyun üstünde durmak için çırpındığımızda suya batarız değil mi? ama çırpınmadan kendimizi suya bıraktığımızda su bizi taşır. Bütün mesele bu aslında doğa ile boğuşmadan, onun sunduklarını kabul etmek.
Havalar soğudu grip aşıları, vitaminler ne yapacağımızı bilmez olduk. Oysa bu mevsim; pazarları, manavları şenlendiren besinlerin hepsi, bağışıklık sistemimizi güçlendirecek besinler. Bunlar neler mi?
Mandalina ve Portakal: Akdeniz bölgesinin mis kokulu altını mandalina ve portakal adeta hastalıklara karşı giyinip kuşanmış soğukları bekler. C ve B vitaminlerince zengin, kalsiyum, sodyum, potasyum, fosfor da içeren bu besinler, vücudun direncini artırır, böbrekleri çalıştırır idrar söktürür, limon gibi yüksek tansiyona iyi gelir. Mandalina yağından birkaç damla banyo suyuna kattığınızda yorgunluğunuzu alıp, mevsimsel bitkinliğe çok iyi gelir. Ağrıyan bölgelere masaj yapıldığında ağrıları dindirir.
Nar: Başta meme kanseri olmak üzere kansere karşı savaş kalkanı olan nar. Hücre yenileme etkisinden dolayı yaşlanmayı da geciktirir. İçerdiği flovanoid, vitamin, polifenol, antosiyanın sayesinde bağışıklık sistemini güçlendirir. İçinde bulundurduğu zar sayesinde mide ülserini iyileştirir, tansiyonu düşürür, kalp ve damar sağlığı için mükemmel bir besindir. Boğaz ve akciğer için çok faydalıdır, öksürüğe iyi gelir, ishal ve kusmayı keser, cildi tazeler ve gençleştirir.
Bal kabağı: A, C, K vitaminleri içerir. Demir, potasyum, protein, sodyum,fosfor magnezyum bakımından oldukça zengindir. İçerdiği demir sayesinde kansızlığa birebir şifalı bir besin olan balkabağı çocukların kemik gelişimi için faydalı olduğu gibi, ileri yaşlarda kadınların kemik erimesini önleyici etkisi vardır. Hem göz hem de beyin gelişimi için mükemmel bir besindir. Yağ ve kalori değeri düşük olmasına rağmen lif değeri yüksek olduğu için diyete çok uygun olan balkabağı kabızlığı önler.
Kereviz:Bir çok vitamin ve minareli içeren kereviz, sadece kendisi değil sapı ve yaprakları da şifa dağıtıcı. İçerdiği “phthalide” kasları ve damarları gevşettiği için kan akışını kolaylaştırıyor. Bu nedenle yüksek tansiyon ve adet kramplarına çok iyi geliyor. Stres hormonunun salgılanmasını azaltıyor. İçerdiği antitoksinler sayesinde pankreas kanserini durdurduğu ispatlanmış bir besin. Alerji tedavisinde de kullanılıyor. ( havuç ve zencefille kaynatılıp suyu içildiğinde, alerjiye bağlı nezle ve öksürüğü kesiyor.)
Siyah Turp: Almanlar, Polonyalılar, Ruslar siyah turpu çok sever. Bu soğuk iklimde tam bir ısıtıcı etki yapan turp soğuk algınlığına, gribe ve kuru öksürük için mucizevi bir besindir. Kanı temizler ve alerjiye çok iyi gelir. Kışın salatalarımızı süsleyen turp, çocuklara özel olarak suyunun içine bal katar verildiğinde doğal antikor vazifesi görür.
Karnabahar: İçerdiği ferulik asit sayesinde bakterilerden korur. Kronik idrar yolu enfeksiyonu rahatsızlıklarına çok iyi gelir. (Kaynatıp sabah, akşam suyu içildiği zaman.)
Ayva: Mükemmel bir kış meyvesi olan ayva, çözülebilen ve çözülemeyen lif içerdiği için kişiyi hem kabız olmaktan hem de ishal olmaktan korur. A ve C vitamini içerdiği için soğuk algınlığına çok iyi gelir. Ihlamur, ada çayının içine kabukları atılıp kaynatıldığında harika bir kış çayı elde edilir.
Kivi: C vitamini deposudur. Soğuk algınlığından korur.
Lahana: B, C, E vitamini, potasyum, kalsiyum, kükürt, demir, magnezyum mineralleri içerir. Vücut direncini artırır ve bağışıklık sistemini güçlendirir. Kansere karşı korur, balgam söktürür, kansızlık ve kabızlığı giderir, romatizma ve siyatik ağrılarına çok iyi gelir.
