Uyku apnesinin önemi hakkında bilgi sahibi olmak istersek, diyebiliriz ki: trafik kazalarında alkolün sebebiyet verdiği trafik kazası vakalarından daha çok sebebiyeti, uyku apnesi vermektedir. Uyku apnesi sorunu, toplumumuzun %2 – %4’lük bir kısmında vardır. Bu oran hiç de azımsanmamalıdır; kişilerin direksiyon başında uyumalarına; ve trafik kazalarına sebebiyet verir.
Uyku apnesinin nasıl oluştuğu hakkında bilgi vermek istersek: Bizler uyanıkken, solunumumuzu istediğimiz gibi düzenleme hakkı ile donatılmış varlıklarız, Ancak uyuduğumuz zaman, solunumumuzu kontrol etmemiz gibi bir durum söz konusu değil. Uyku esnasında otomatik olarak gerçekleşen otomatik solunum düzenlemesi ile, gırtlağımızdan aldığımız havayı, akciğerlerimize dolduruyoruz. göğüs kafesi bu sırada körük gibi çalışıyor; ve havayı emiyor; sonrasında ise dışarı veriyor. Uyku apnesi sorunu görülmeye başladığında ise, hastanın gırtlağı tıkanıyor; ve bu nedenle solunum alışverişi zorlaşarak, kişi horlamaya başlıyor. Bu aşama ile de kalmayan uyku apnesi, zamanla öyle bir duruma geliyor ki, göğüs kafesi iyice açılarak, havayı emmeye çalışıyor. Ancak bu durumun başarılı olması halinde hava geçişi sağlanabiliyor. Ancak 10 saniyeden daha uzun süre havayı alamayan göğüs kafesi, 10 saniyenin somunda, uyku apnesi olarak adlandırılan durumun kesin surette var olduğunu kanıtlıyor. Ve uyku apnesi sorunu yaşayan kişiler, gece uykuları boyunca bu sorunu defalarca yaşıyorlar.
Ancak uyku apnesi, uykuda gerçekleşen bir durum olması nedeniyle, onu belirtilerinden tanımamız gerekiyor. Ve uyku apnesinin en önemli belirtileri arasında, sabah yataktan çok zor kalkma, gün içerisinde uykusuzluk hissetme, baş, boyun ve göğüs bölgesinde, uyku sırasında görülen terleme, ve son olarak da gece uyku sırasında sık sık tuvalete kalkma şikayetleri olarak sıralanabilmektedir. Uyku apnesinin yaşandığı hastaları gözlemleyen kişiler ise, hastanın sık sık horladığını, ve zaman zaman da nefesinin durduğunu belirtiyorlar. Bu kişilerde sıklıkla reflü sorununa rastlanıyor. Diyabet sorunu yaşayabiliyorlar. Kalp damar hastalıklarının da görüldüğü kişiler, hipertansiyon şikayeti ile de doktorlara başvurabiliyor.